TERK-İ DÜNYA / Belgesel

Her coğrafyanın bir uzağı vardır, her uzağın da bir yakını.  Göz önündekini görmezse gönül katlanır, rafa kaldırır. Akla gelmedikçe de raftan indirme vakti gelmez. Oysa kafa uzatılıp bir göz atılsa yakınımızda, yöremizde ne var görebiliriz. Eski adı Rumca’da “bakır” anlamına gelen “Halki” adası, uzaktan bakıldığında yorgun ellerle yere bırakılmış bir heybeye benzetildiğinden, zamanla “Heybeliada” adını almış. Heybeliada da İstanbul’un yakındaki uzağı.  Yaz aylarında yerli- yabancı birçok turistle dolup taşan adaya kış aylarında kimse uğramıyor. Hatta yağmurlu günlerde ada halkından kimseyi göremezsiniz.  Kapalı kapılar ardındaki evlerde kimse yokmuş gibi, sanki terk edilmiş eski bir rüya gibi…  Bu sonsuz maviliğin ortasında, yemyeşil doğasıyla Heybeliada’nın farklı kültürlerle, farklı inanışlarla ilmek ilmek örülmüş boş sokakları terk edilmiş başka bir dünyaya çıkıyor. Adanın güneybatısında, Çam Limanı Mevkiinde tek başına bir geçmiş karşılıyor bizleri.  Uçurumun kıyısında, insanlardan ve diğer tüm insan yapılarından uzakta yalnız başına, ormanın içinde, Aziz Spiridon Rum Ortadoks kilisesi diğer bir adıyla “Terk-i Dünya Manastırı”… Ağaç gövdelerinin böldüğü mavilikler, kuş cıvıltıları... Dünya ile vedalaşmak için ne kadar uygun bir yer olduğunu, manastırın adıyla coğrafyanın birbirini tamamladığını anlıyoruz.

Asırlar öncesi azizlerin, keşişlerin, rahiplerin dünyayı terk etmek için geldikleri bu mabet, günümüzde dünyada terk edilmiş yapılardan biri. Abdullah ise ailesiyle birlikte bu manastırda yaşıyor. Terk edilmiş dünyanın hala dönmesini sağlıyor...

Yönetmen: Ozan Sertdemir&Halil Aydın

Görüntü Yönetmeni: Halil Aydın
Metin yazarı: Ozan Sertdemir

Kamera: Alişan Günay Yıldırım&İrfan Gültekin

Ses: Batuhan Ustaoğlu

Kurgu: Halil Aydın&Ozan Sertdemir

Müzik: Alperen Uğurlu

Belgeseli izlemek için: Terk-i Dünya / YouTube

                                     / Vimeo